DM ile Özofagus Atrezisi Deneyimleri...

Oyun başlı başına büyülü ve romantik bir kavram...

Oyuncu oyunu hem kurar, hem dağıtır, hem de yaşatır.

Eğer özgürlük mevcut koşullar arasından istediğini seçebilmek, kendi kararını verebilmek ise, oyun bir insanın en özgür olduğu yerdir.
Oyunda insan sadece kendi kurallarına uyar, dış dünyanın kurallarıyla sınırlanmaz...

DM ile oynamak
Anne olmadan önce de çocuklarla oynamayı hep sevdim. Anne olmayı istemeden, ben de çocukmuşum gibi sevdim. Hayal kurmak her zaman büyülüydü... Miniklerin hayallerini doğru biçimde anlamak, genişletmek beni içten içe mutlu ediyordu.

DM ile oyun oynamaya başladığımda ise işler biraz değişti. Hem doktora derslerinde, hem annelik için ayırdığım zamanda oyun üzerine okumuştum, öğrenmiştim. Ama daha önemlisi bunun üzerine düşünmüştüm.

Bir çocuk için her şey oyun. Ama aslında bize göre oyun. Onun için sıradan gündelik hayat. Buna saygı duyarak, uyum sağlayarak beraber yaşamamız gerekiyor. O oyun oynamıyor, sadece dikkat vererek ve keyif alarak dünyayı öğreniyor, kendince anlamlandırıyor, ilişkiler kuruyor, bütünleştiriyor. Aslında aklı olan sadece bundan keyif almaya bakmalı...
 

 

Oyun oynarken, daha doğrusu DM ile zaman geçirirken dikkat ettiğim şeyler var. Onları sıralamak ve gün üçünde dikkatini dağıtanlara hatırlatmak istiyorum. :)

 

- Başka işle uğraşma, kaliteli zaman geçir.

- Sabırlı ol. Çocuğun oynama, anlatma hızına uyum göster.

- Dikkatli dinle. Anladığını göster.

- Oyuncakla oynama biçimini tarifleme. Kendi keşfetsin.

- Daha yapamaz deme. Dene, denemesine izin ver.

- Daha anlamaz deme. Anlat. Nedenini ve sonucunu açıkla.

- Mükemmel olma. Hata yap. Bazen deneyip başarma. Unut. Bilme.

- Dürüst ol.

- Tamam de. Olmaz demeden önce düşün, eğer zararlı bir şey değilse "tamam" de.

- Düzeltme. Eğer derdini anlatıyorsa öztürkçe konuşmasına gerek yok. Bırak penguene inatla "pungangan" desin.

- Dikkatle düzelt. Eğer düzeltmen gereken bir şey varsa düzeltmeyi anlayacak durumda olmasına dikkat et. Anlayamayacaksa sanki doğru söylemiş/yapmış gibi taktir et.

- Ödüller çeşitli olsun. Gülümse, öp, saçını sev, havada uçur, gıdıkla. ;)

 

Bu "tamam" meselesi çok önemli. Ben DM'e neredeyse her zaman tamam dedim.

Mesela bana hiç uygun gelmeyen bir zamanda merdiven çıkmak istedi, ya da suyla oynamak istedi, hep tamam dedim. Şımarmadı. Aksine o da bana neredeyse her zaman tamam dedi. Sabırlı, saygılı bir çocuk oldu. Uzun uzun nedeni anlattığımda dinledi, sonra o an yapılabilecek başka bir şey isteyerek ilk istediğinden vazgeçti.  :)

 

Bir de oyuncak seçimi konusunda dikkat ettiklerim var. Onlar da şöyle:

 

- Resim değil, fotoğraflı olsun.

- Resim veya model ise gerçekçi olsun.

- Sevimli oyuncaklar çok renkli, çok dokulu, karmaşık olmasın.

- Güvenli olsun.

- Sadece tavisye edilen x yaş oyuncağı değil, ince-kaba motor gelişimine uygun olan olsun.

- Kitaplarda hikayeler kafiyeli olsun. Hikaye basit, adım adım olsun.

- Kendi başına oynamaya uygun olsun.

 

 

Unuttuğum bir sürü şey de var....

Biraz yaratıcı olun... Boşlukları siz doldurun!

İyi oynamalar! ;)

 

Kasım.2013