top of page

Montessori Semineri ve Benim Montessorim

Geçtiğimiz ay Montessori Eğitimi ve Kaynaştırma Derneği'nin düzenlediği 2 saatlik seminere katıldık S'le. Öncelikle S ile başbaşa yaptığımız sayılı etkinliklerden biri olduğu için benim için çok kıymetliydi. DM'i anneme bırakıp düştük yollara.

 

Eğitime katılan 30 kadar kişi vardı. Avusturya'dan gelmiş bir bayan bize biraz bilgi verdi. 

 

Kurgu biraz dağınıktı, sunum biraz dağınıktı ama yine de bize çocuğumuzla ilgili yapabileceğimiz farklı şeyler olduğunu gösterdi. 

 

DM için bir sürahi aldık. 

 

Onu mutfak ve temizlik işlerine daha çok dahil etmeye başladık.

 

Onun özel askı ve ayakkabılığını çizdim, yaptıracağız.

 

Giyinmesi esnasında ona daha çok fırsat vermeye başladık kendi kendine denemesi için.

 

Bunları anane ve dedesine de anlattık biraz...

 

 

Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği

 

Derneğin samimiyetine ve iyi niyetine inanıyorum. Eğitim sistemi ve bu sistem ile ilgili ülkemizde yapılanları merak ediyor, destek vermek istiyorsanız mutlaka kendileriyle iletişime geçin derim.

 

İlgili linkler:

 

http://www.montessori.org.tr

 

http://www.kucukkarabalikcocukevi.com

 

Ülkemizde montessori sistemini gerçekten benimsemiş eğitim kurumu bulmak zor. Ancak karma eğitimli okul öncesi eğitim kurumları bulabilirsiniz. İlk ve ortaöğretimde Montessori eğitimini benimsemiş bir kurum ise henüz yok.

 

Benim tabii ki niyetim okul bulmaktan çok okul açmaktı. Ancak bu noktada aşamayacağım bir engel olduğunu da bu seminerde öğrendim: Sertifikalı öğretmen eksiği/yokluğu.

Bir öğretmenin resmi eğitimi 2 yıl sürüyormuş. Benim bu kadar zamanım yok. O yüzden planlarımı erteledim.

 

 

Neden Montessori

 

Montessorinin çocukları birer birey yerine koyması benim DM'e atfettiğim değerlerle çok iyi örtüşüyor. 

 

Çocuk sürekli eğitilmesi gereken değil, kendi kendini eğitmesini öğretip izlenmesi gereken küçük bir insan. 

 

Onu sadece güvenliği tehdit edildiğinde kesin bir dille uyarıyor, onun dışında bizi yönlendirmesine izin veriyoruz. 

 

Çocuk zaten gelişimi doğrultusunda bize neleri başarabileceğini, merak ettiğini gösteriyor ve gözlemlerimiz doğrultusunda da ebeveyn olarak hareket ediyoruz.

 

Çocuğu oyun ve oyuncakla çevrelemektense günlük işlerin, dolayısıyla da günlük hayatın bir parçası olmasına imkan veriyoruz.

 

Ödül yok, ceza yok, pozitif geri bildirim var.

Düzen var, günlük ritm var.

 

 

Benim Montessorim

 

Ben başından beri DM'i bize uyum sağlamak zorunda olan bizden daha az yetiye sahip bir birey olarak görmedim. Gerekli olan süre boyunca biz ona uyum sağlamalıydık. Onu kendi iradesi dışında dünyaya getirmekle bunu kabul etmiş olduk. Bu yönde hareket ettik, ettim. Onu huzursuz olacağı ortamlara götürmedim, korktuğu insanların kucağına vermedim, yemek ve uyku saatlerini göz ardı eden planlar yapmadım, uzun süre emzirdim, gece yalnız bırakmadım, korkularını üstüne giderek değil ona zaman vererek aşmasını bekledim, vb.

 

 

Biraz aşktan, biraz meraktan, biraz da öyle gerektiği için DM'i hep çok iyi gözlemledim. Yönlendirmeden önce hep bana işaret vermesini bekledim. İşareti görünce harekete geçtim. 

 

Yenidoğan için çok yapılması gereken bir şey yok zaten.

Bol bol kucakta taşımaktan çekinmedim, sevgimi gösterdim, güvende hissetmesini sağlamaya çalıştım.

 

Biraz büyüyünce onu yalnız kalabildiği kadar yalnız bıraktım, huzursuz olunca önce seslendim, sonra yanına gittim.

 

Başarabileceği şeyleri fark ettikçe teşvik ettim. Başarması için ortam yarattım. Uygun oyuncak, kitap ve etkinlik seçmeye çalıştım. Cesaret verdim.

Oyuncakla değil kaliteli zaman ve ten temasıyla ödüllendirdim.

Yenilikleri anlayabileceği kavramlar üzerinden anlattım -zamanı gökyüzü rengi üzerinden anlatmak gibi. Onunla hep yüzüne bakarak konuştum.

 

Her fırsatta dışarı çıkardım. Evden çıkamazsak balkona çıktık, camdan baktık.

Doğaya dokunduk, ağaç diktik, bitkileri ve hayvanları sevdik. Onları olduğu gibi kabul etmek ve zarar vermemek üzerine vurgu yaptım.

Benim için bir şeyler yapmasına izin verdim, ondan yardım istedim.

Kendi başarısızlıklarımı görmesini sağladım, onun başarısızlıklarının kendi gözünde normalleşmesi için.

 

Ve bazen anlamayacak da olsa ona neden sonuç ilişkisi içerisinde durumu anlattım. ("Anneler babalar bazen bebekleri için en doğru şeyi o istemese de yapmak zorundadırlar. Bunu yersen karnın ağrır, o yüzden sana izin veremem.")

 

 

Son Durum

 

Her şey olabildiğince iyi gidiyor bence. Büyük bir çatışmamız krizimiz olmuyor (uyku dışında). Bence DM Montessori eğitiminden mutlu olacak bir çocuk. Bence her çocuk sorumluluk almaktan, doğayla ilişki kurmaktan ve kendi ihtiyaçlarını gidermekten dolayı mutlu olacaktır. DM'in mutluluğu bunların yanında sakinliği, ritmi sevmesinden kaynaklanıyor bence.

 

Bu yüzden bir montessori kreşi/anaokulu aşkıyla yandım tutuştum bir senedir. Çocuğumu edilgenleştirmeyecek, onun konsantrasyonunu bölmeden bir işi bitirmesine izin verecek bir okulu olsun istedim. Kendi gibi sakin, iyi huylu arkadaşları olsun istedim.

Ama olmadı. Okul bulamadım. Okul açamayacağım.

 

Dünyanın sonu geldi mi? Hayır. Sonunda bir okul buldum yaşadığım yerde.

 

Binası geniş, bahçesi geniş, sınıf mevcudu en fazla 12 olan bir kreş. Bahçede ekim yapılıyor, meyve toplanıyor, kuş-tavuk besleniyor. Yöneticisi deneyimli ve daha önemlisi sevgi dolu. İçeride bir kural, disiplin aşkı değil sevgi/saygı havası sezdim.

Montessori sistemi hakkında görüşlerini sordum, bilgi aldım. Sistemi %100 uygulamak zaten mümkün değil dediler. Ancak çocuklar turşu kuruyor, meyve suyu sıkıp konserve yapıyor, yemek hazırlayabiliyorlar. Veli katılımına da sıcak bakılıyor. Aileler de memnun.

Bölgedeki okulları gezdikten sonra, standardı en yüksek, sevgi ortamı en iyi biçimde oluşmuş okul olarak burayı görüyorum ve önümüzdeki ay yarım gün ile başlayacağız.

Belki Montessori olmayacak ama bence iyi olacak.

 

 

Son olarak, hep aklıma takılan soruyu buraya da yazacağım.

 

Evde Montessori eğitimine paralel biçimde yaşayan çocuğun okulda da aynı eğitim sistemi ile gününü geçirmesi o kadar da gerekli mi? Günde 24 saat Montessori eğitimi olmasının etkisi, günde 16-18 saat Montessori eğitimi olmasından çok daha büyük bir fark yaratacak mı çocuğum için? Yoksa evde, asıl eğitim ortamında bu kurallarla, okulunda ise toplumun kurallarıyla yaşaması, ikisini de sindirmesi daha doğru olabilir mi?

 

 

Düşünelim, harekete geçelim.

 

Mart.2014

 

© 2023 by My site name. Proudly created with Wix.com

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
  • RSS Classic
bottom of page