top of page

Özofagus Atrezisi ve Anaokulu, Kreş Meseleleri

DM 3 yaşında. Yani artık sağdan soldan gelen "Kreş düşünüyor musunuz?" sesleri çoğaldı.

Ben bu soruları kendime sormaya çok daha erken başlamıştım. DM yaşıtlarına ilgi göstermeye başladığında, dışarıda daha çok vakit geçirdiğimizde ve sosyal problemler yaşadığımızda. 

Bana kalsa 2.5 yaşında bir oyun grubuna veya 2-3 saatliğine bir anaokuluna gönderecektim. Ama birden bambaşka bir şeyi öğrendim.

 

Ben çocuğumu kreşe göndermek istiyordum fakat kreş benim çocuğumu kabul edecek miydi?

 

Hayır.

 

Çocuğunuz "normal" değilse, kreş sahipleri de haliyle temkinli davranıyorlardı. Ben ise zaten binbir tane şeyi ile değerlendirdiğim kurumlardan daha çok şey bekliyordum. Bir ara yok bulmamız, karar vermemiz, ileri adım atmamız 6 ayı buldu. Kendi yaşadıklarımı örnekleyerek kreşlerden ne gibi farklı beklenitlerimiz olabileceğini anlatmaya çalışacağım.

 

 

Öncelikle bölgemizdeki kreşleri araştırdım, aklıma yatan yerleri ise ziyaret ettim.

 

İlk gittiğim kreşi kapıdan girer girmez listeden çıkardım. 

Özofagus atrezili bir çocuğumuz olması, ilk baştan itibaren bağışıklık sistemini olabildiğince desteklediğimiz bir çocuk yetiştirmemizi gerektiriyor. İyi beslenmeli, iyi uyumalı ve sağlıklı bir ortamda olmalı. Bu kreş öncelikle bunları karşılamıyordu. Havasızdı, kalabalıktı, yeni binası tamamen laminat parke kaplıydı, çok katlıydı, bahçesi küçüktü. Ara öğün ve kahvaltıda nutella veya brownie keki verliyordu.

Yine özofagus atrezili bir çocuğumuzun hangi biçimde ve sertlikte gıdalar yiyebiliği bizim için belirleyici oluyor. Bu kreşte ara öğünde ve kahvaltıda fındık, ceviz, kuru üzüm gibi şeyler veriliyordu ve bunları DM'nin yeterince çiğneyip yutması her zaman mümkün değildi. Onun yemesinin ise bu kadar kalabalık bir kurumda takip edilmesi de bence kesinlikle mümkün olamazdı.

 

İkinci gittiğim kreş aslında biraz aklıma yatmıştı. 

Binası doğal malzemelerle kaplıydı. Ancak çok küçüktü, bahçesi minicikti ve kızıma hemen bir hobby çikolata verilmişti.

Bunun yanı sıra eğitimci yaklaşımını beğenmedim. Çocuğu ilk günden itibaren bırakıp gitmemi, ağlamasını söylediler. Onlar sakinleştireceklermiş.

Daha sonra öğrendim ki bazı kreşlerde ilk 5 gün sadece öğretmenle birebir 1 saat alışmalar yapılıyormuş. Bir yanda onlar, bir yanda burası...

 

Üçüncü gittiğim kreş de biraz aklıma yatmıştı.

Binası güzel, havuzlu bir villaydı. Burada ise sorumlu kişi bağırsağı ters bir öğrencileri olduğundan bahsetti. Özel servislerinden ve ultra güvenlik önlemlerinden. Konuşma ilerleyince kendilerine aşırı güvendikleri hissine kapıldım. Sonrasında her katta sadece bir sınıf olması, tuvalet ve yatak odalarının küçüklüğü beni rahatsız etti.

En sonunda ise bizi 3 günde bir telefonla aramaları ve ne zaman geleceğimizi sormalarından bunaldık.

 

Dördüncü gittiğimiz kreşte işler yolunda gitti. 

Öncelikle kreş sahibi bizi dinledi, sorularını sordu. Ve en doğru şeyi söyledi; "Çocuğu görmeden bir şey diyemem." 

Yemek yedirme konusunda ise risk almamak konusunda anlaştık. 

Önce çocuğu gördüler. 

Bir iki saatlik denemelerle başladık. DM kreşe alışma sürecine girdi. 

 

Ancak şimdi de yeni bir problemle karşı karşıyayız. Kreşe alışmaya eğilimli kızım orada yemek yemek ve uyumak istiyor. Bense ne yapabileceğimi kara kara düşünüyorum.

Bir kaç çözüm önerim oldu ancak onlardan da vazgeçtim.

Birincisi benim okula gelip yemeğini yedirmemdi ancak bu diğer çocukların da annelerini istemelerine sebep olabilirdi. Ayrıca öğretmeni de DM'nin bu durumda kendi başına yemekten kaçınabileceğini belirtti.

İkincisi benim onu eve götürüp, yemeğini yedirip okula geri getirmemdi ancak bu durumda da uyku saati geliyordu diğer çocukların ve DM ile ilgilenecek ve/veya oynayacak kimse olmuyordu.

Üçüncüsü ise bir öğretmenin sadece DM ile ilgilenmesiydi ancak bu durumda diğer çocuklar onu kıskanabilirdi.

 

 

Şimdi ise düşünmeye devam ediyorum. Aklıma gelen son öneri öğretmeni ile birlikte bir akşm yemeği yemek ve ona DM'nin yeme hızını ve biçimini göstermek. Sonrasında ise kararı öğretmene bırakacağım. Eğer kendisi bir sorun olmadığına karar verirse öğle yemeklerini okulda yemeye başlayabilir ve eğer isterse orada da bir saat uyuyabilir.

 

 

Eğer "normal" bir çocuğum olsaydı yine okulda ne yendiğine, kaçta yendiğine, ne zaman ve ne kadar uyunduğuna, neler oynandığına, hangi malzemelerin kullanıldığına, binanın büyüklüğüne, bahçenin büyüklüğüne, park oyuncaklarına, mutfak ve wc temizliğine, uyku odasının hacmine ve yerleşimine, eğitim sistemine ve çocukları gerçekten sevgi ve sabırla karşılayıp karşılamadıklarına bakardım. 

Özofagus atrezili bir çocuğum olduğunda ise, öğrenci sayısına, öğretmen sayısına, yemek içeriklerine, besin büyüklüklerine ve kadronun deneyimine de ayrıca dikkat ettim.

 

Bir kaç hafta içinde kreşe gitme gelme saatlerimiz değişebilir. Eğer değişirse bu yazıya bir devam eklenebilir...

 

Eylül.2014

 

© 2023 by My site name. Proudly created with Wix.com

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
  • RSS Classic
bottom of page